Yılmaz, kadın cinayetlerinin bir "kadın sorunu" değil, açıkça bir "erkek şiddeti sorunu" olduğuna vurgu yaptı ve şiddeti önlemenin bireysel değil, toplumsal ve siyasal bir sorumluluk olduğunu ifade etti.
"Kadın Cinayetleri Politiktir"
Yılmaz, kadın cinayetlerinin yalnızca istatistiklerden ibaret olmadığını belirterek, "Hayatları ellerinden alınan, hayalleri yarım kalan kadınlardan bahsediyoruz. Kadın cinayetleri politiktir. Kadınların yaşam hakkını güvence altına almak için kararlı adımlar atılmalıdır" dedi.
Atatürk'ün Kadınlara Tanıdığı Hakları Hatırlattı
Kadınlara çağının ötesinde haklar tanıyan Mustafa Kemal Atatürk'ü anmadan geçemeyeceklerini belirten Yılmaz, "Atatürk, 'Dünya yüzünde gördüğümüz her şey kadının eseridir' diyerek kadının toplumsal rolünü net şekilde ifade etmiştir. Türk kadınına birçok Avrupa ülkesinden önce seçme ve seçilme hakkı tanınmıştır. Bugün biz kadınlar, Atatürk'ün bu mirasının takipçisiyiz" dedi.
İstanbul Sözleşmesi ve 6284 Sayılı Kanun Vurgusu
Yılmaz, İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılmasının kadınların yaşam hakkını tehdit eden bir adım olduğunun altını çizerek, "Şiddeti önleme, failleri cezalandırma ve mağdurları koruma konusunda en önemli güvencemiz elimizden alınmıştır" ifadelerini kullandı. Ayrıca, iç hukukumuzda hâlâ yürürlükte olan 6284 sayılı Kanun'un hayati önemine değinen Yılmaz, "Bu kanun uygulanırsa kadınlar yaşar. Ancak ya uygulanmıyor ya da etkisizleştirilmeye çalışılıyor. Bu kabul edilemez" dedi.
"Kadınların Mücadelesi Siyasi Bir Mücadeledir"
Kadınların yaşadığı şiddet, eşitsizlik, ekonomik bağımlılık gibi sorunların bireysel değil, sistematik ve politik olduğuna vurgu yapan Yılmaz, "Kadınların özgürleşmesi, eşit olması için verilen mücadele sadece insani değil, siyasi bir mücadeledir. Kadının karar mekanizmalarında yer alması bir tercih değil, zorunluluktur" dedi.
"Haklarımızdan Vazgeçmeyeceğiz"
"İstanbul Sözleşmesi'nden de, 6284 sayılı Kanun'dan da vazgeçmeyeceğiz. Haklarımızı savunmaya, hayatlarımızı savunmaya devam edeceğiz. Sessiz kalmak suça ortak olmaktır" diyen Yılmaz, sözlerini şu çağrıyla bitirdi:
"Kadınları değil, şiddeti durdurun! Özgürce, eşitçe ve güvenle yaşamak istiyoruz."