Hakan Korkmaz

Tarih: 23.04.2025 09:00

Biz nerede eksik yaptık?

Facebook Twitter Linked-in

 

İlkokul öğrencileriydik.  
Eğitim yuvamız  İnönü İlköğretim Okulu.. 
Siyah önlük, beyaz yakalıkla, hedefleri olan talebelerdik.… 
Sezgin Çınar’dı öğretmenimiz. Bugün hayatta. Allah sağlıklı yaşam versin.
Tavanından güvercinler yürüdükçe dökülen tozlarla büyüdük. Cemal amcanın elini sallayarak çaldığı zil sesiyle, teneffüste simit ve gazoz birlikteliğiyle karnımızı doyurduğumuz günlerdi.
Sınıfımızda, sobada patlamış mısır ziyafeti çektiren Fatma Teyzemiz..
Mekânları cennet olsun.
Günler öncesinden 23 Nisan Bayram hazırlıklarıyla sınıfımızı nasıl süsleyeceğimizin planlarını yapar, Ünye Cumhuriyet Meydanı’na gidecek olmanın heyecanını yaşardık.
Şiirler hazırlar. En iyiyi okuma yarışına girerdik.
Okulun bahçesinde Atatürk mozolesi önünde nöbet tutar,  gururlanırdık.
O dönemlerde farklı bir heyecan vardı içimizde.
Tüm caddeler, belediye zabıtasının bir gün önceden hatırlatmasıyla bayraklarla donatılırdı.
Suyabatmaz’ın enfes dondurma zamanı da bu bayramda başlar, Hükümet Caddesi üzerindeki dükkânında kuyruk olur, harçlıklarımızı oraya yatırır, o nefis süt tadı, ağzımızda dağılırdı.
3 tekerli bisiklet yarışı yaptık mesela.. Dün gibi hatırımda kalan mazi..
Okulun trampet takımında yer alır, en iyi olmak için yarışırdık.
Bayram yerine gidene dek, uyumu sağlayıp, okulumuzu temsil ederdik.
Avcılar Kulübü Başkanı idi babam.
Onların bayram için vurduğu, yabani hayvanları, kamyonetin kasasında, ağaçlar arasında sergilemeleri hiç aklımdan çıkmaz. Bayram münasebetiyle av tüfekleriyle, seremonide saygı ateşi açarlardı.
Benim aşina olduğum, avcıların vurduğu koca domuzu, yaban ördeğini, bu bayramlarda gören çok öğrenci olurdu.
Eski Hükümet Konağı kocaman bir yapı gelirdi bana.
Sol tarafında mahkûmların girişinin olduğu, jandarmanın önlem aldığı, davaya getirilen, elleri kelepçeli mahkûmlar ürkütürdü çocuk zihnimi.
Önünde ki Atatürk Büstü, tören alanıydı.
Bayramlar burada olur, Kaymakam ve belediye Başkanı çocukların ve halkın bayramını buradan kutlardı.
Kelli felli öğretmenler birer disiplin abidesiydi. Giyimiyle şık, kravatlı ve takım elbiseli beyler, bayrama özel kıyafetleriyle kadın öğretmenler, biz öğrenciler için rol model olarak, birer örnekti.
Anne ve babalar evlatlarını görmek ve bayramın coşkusunu yaşamak için meydanı tıklım tıklım doldururlardı.
Ve, 23 Nisan sabahı hava yağmurlu ise tüm hayallerimiz suya düşer. Hazırlandığımız günler boşa çıktı diye, gözyaşlarına boğulan arkadaşlarımız olurdu.
Tatlı bir rekabet olurdu okullar ile aramızda.
İnönü İlköğretimde okumanın gururu hep içimdeydi, çocuk ruhumla.
Ata’nın tüm dünya çocuklarına hediyesi bayram gurur verir, bize kendini benimsetirdi.
Dünya çocuklarını izlerdik,
Ve…
Şimdi… 
Aramızdan ayrılmış arkadaşlarımızın olduğu bir döngüyle, yavaş yavaş eski sıfatını almış dünün öğrencileri olarak.
80’li yıllardan 2025 yılına geldiğimiz bu günlerde..
Nerede o heyecan? 
Kan kırmızısı bayraklarla caddeler…
Biz nerede eksik yaptık?
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Kutlu Olsun…


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —