Ordu Tabip Odası İl Başkanlığında basın mensuplarının karşısına çıkan Dr. Yıldırım, çıkan yönetmelikle aile hekimlerinin zor durumda kaldığını söyledi.
“İşimiz her geçen gün zorlaşıyor”
Yıldırım, şöyle devam etti; “Bildiğiniz üzere aile hekimlerine 1 Kasım tarihi itibariyle bir sözleşme ve ödeme yönetmeliği çıkarılmıştı. Bu yönetmelik daha çıkmadan önce rahatsızlığımızı dile getirdik, büyük bir Ankara mitingi düzenledik. İş bırakmalar gerçekleştirdik. Yönetmeliğin olumsuzluklarına defalarca değindik, çözüm önerilerinde de bulunduk. Ancak gelinen noktada bazı söylemler dışında herhangi bir somut adım göremedik. Bu durum bizleri fazlasıyla üzmektedir. Çıkan yönetmelikle aile hekimleri birçok performans parametresi ile karşı karşıya kalmıştır ve bu parametreler aile hekiminin kontrolü dışında olan, vatandaşın hastaneye başvuru oranı, vatandaşın aile hekimine son 6 ay içerisinde başvuru yapıp yapmaması gibi parametrelerdir. Bunun yanında hekimin reçete ettiği antibiyotik, mide koruyucu ve ağrı kesici gibi ilaçların oranına göre teşvik getirilmesi. Tıbbi deontoloji nizamnamesine göre hekim tedavisini düzenlerken herhangi bir tesir altında kalmaksızın vicdani kanaatine göre hareket eder. Ayrıca vatandaş memnuniyet oranına göre teşvik parametresi eklenmesini mesleğe hakaret olarak görüyoruz. Çağlar boyunca şifa dağıtmış bir mesleğin her tarafını puanlarla doldurmak bu mesleğin doğasına aykırıdır. Vatandaşın kaliteli ve nitelikli sağlık hizmeti almasını sağlamak için canla başla çalışıyoruz, ama bu düzenlemeler işimizi her geçen gün zorlaştırıyor.”
“Sesimizi duyun”
‘Sağlık sistemindeki yoğunluğun sebebi aile hekimleri değildir, vatandaşın hastaneye fazla başvurmasının nedeni de aile hekimi değildir, bu sebeple aile hekimlerinin cezalandırılması kabul edilemez’ diyen Yıldırım, “Aile hekimleri; Güvenli çalışma ortamı istiyor. İyi bir aile hekimliği yapabilmek için hastalara daha fazla zaman ayırabileceği, ilaç reçete ederken düşünmeyeceği, hasta hastaneye mi başvurdu aile sağlığı merkezine mi başvurdu endişesi taşımayacağı, koruyucu sağlık hizmetlerini öncelendirebileceği bir çalışma düzeni istiyor. Emekliliğe yansıyacak şekilde maaş oranının temel olan yüzdesinin artırılması, teşvikle ilgili kısımların yüzde 20’yi geçmeyecek şekilde düzenlenmesini talep ediyor. Hekimin elinde olmayan kriterlerden sorumlu tutulmak istemiyor. Kronik hasta takiplerinin kendi sistemlerine entegre olmasını ve daha ulaşılabilir hedefler belirlenmesini istiyor. Aile sağlığı çalışanlarının (hemşire, ebe) şartlarının iyileştirilmesini istiyor, çünkü bu şartlarda çalışacak hemşire bulmakta zorlanıyor. Her şeyden önce de artık hekimlik yapmak istiyor. Hekimlerin sesi duyulsun artık sesimize kulak verilsin.” şeklinde konuştu.
ORDU YORUM
