Bereket ve maneviyat mevsimi olarak nitelendirdiğimiz mübarek üç aylara girmiş bulunmaktayız. Allah’ın rahmetinin üzerimize manevi bir sağanak gibi yağdığı, lütuf ve kereminin bizleri kuşattığı, mübarek üç ayların manevi ikliminin ilk esintisi Regaib Kandilini idrak etmenin mutluluğunu yaşıyoruz.
Bu mübarek geceler, müslümanların birbirine kenetlenmesine vesile olan, manevi duygularımızın zirveye ulaştığı, ilahi rahmet ve mağfirete mazhar olunan, huzur ve sürura kavuştuğumuz müstesna zaman dilimleridir.
Bu önemli geceleri, kalplerimizi iman, ilim, hikmet ve hakikat nuruyla aydınlatabilmek için güzel bir fırsata dönüştürdüğümüz, birlik beraberlik ve kardeşlik duygularımızı artırdığımız ve doğruya, güzele, iyiye yönelebildiğimiz ölçüde hakkıyla eda etmiş oluruz.
Feyzin, bereketin ve güzelliklerin yoğun olarak yaşandığı, yapılan duaların, dileklerin kabul edildiği, yardımlaşma ve dayanışma duygularının en yüksek seviyeye ulaştığı bir zaman dilimi olan mübarek ayları fırsat bilerek aramızdaki çekişmeleri ve kırgınlıkları kaldırarak, elimizi ve gönlümüzü uzatabileceğimiz herkese açmalı, insani meziyetlerimizin yeniden yeşermesine gayret göstermeliyiz.
İdrak edeceğimiz Regaib Kandili’nin; sevgi, saygı ve hoşgörü ortamının oluşmasına, birlik, beraberlik ve kardeşlik duygularımızın daha da pekişmesine, insani ve ahlâki meziyetlerimizin yeniden yeşermesine vesile olacağına inanıyorum.
Bu duygu ve düşüncelerle; bütün İslâm âleminin mübarek üç aylarını ve Regaib Kandili’ni tebrik ediyor; üç ayların gelişiyle rahmet, mağfiret ve bereket ikliminin tüm insanlığa yayılmasını, devletimizin bekasını, vatanımızın ve milletimizin her türlü afetlerden korunmasını Cenâb-ı Allah’tan niyaz ediyorum.
